Haber Kültür/Duran Çetin ile söyleşiİnsanın öyküsünü arıyorum Duran Çetin ile kültür dünyamız ve hikâyelerimiz üzerine söyleştik…
Konya’nın Çumra ilçesine bağlı Apasaraycık köyünde 1964 yılında doğdum. İlkokulu köyümde, orta öğrenimini Çumra’da tamamladım. Selçuk Üniversitesi İlâhiyat Fakültesinden 1986 yılında mezun oldum. Aynı yıl Eskişehir’e bağlı Sarıcakaya ilçesinde başladığım öğretmenliğe, Turhal, Kulu ve Çumra’da uzun yıllar devam ettim. Öykü ve roman çalışmalarıma devam etmekteyim. Yedi İklim, Berceste, Ay Vakti, Ribat, Müsvedde, Dergah ve Hece Öykü gibi basılı, Edebistan, Kırkikindi, Edebiyat Ufku gibi internet dergilerinin yanında bölge gazetelerinde hikaye ve yazılarım yayımlanmaktadır Balkondaki Adam bir öykü kitabı… Roman ve deneme de yazıyorsunuz. Öykü sizin için vazgeçilmez diyebilir miyiz? Elbette. Öykü yazmaktan özel bir zevk alıyorum. Roman yazmaya da devam ama her zaman “öykü” diyorum. Hatta öykü yazarak dinlendiğimi söyleyebilirim. Şu günlerde masal ve çocuk öykülerine devam ediyorum. Çocuklarımıza direk olarak bizi biz yapan değerlerimizi, inançlarımızı öğretmeyi amaçlıyorum. Çoğumuzun ihmal ettiği ayrıntılardan yola çıkarak öykülerinizi yazıyorsunuz. Büyük meselelerle, dünyayı kurtarmayla falan, uğraşmıyorsunuz. Küçük şeyleri fark edemeyen büyük şeyleri göremez, diyorsunuz. Neden? En büyük mesele “insan” diye düşünüyorum. Onun için insan olmak ve insan olmanın gerekleri noktasında hikâyelerim yoğunlaşır. Bazen bir ayrıntı, bazen bir olay, bazen bir iç sıkıntı… İnsan olmanın öyküsünü yakalamaya çalışıyorum belki de… İnsan hissiyatıyla ilgili şeyleri büyük küçük diye ayırmak ne kadar doğru bilemiyorum. İç yolculuklar, karanlıktan aydınlığa ulaşma yolculuğu da diyebiliriz buna… Bazen sıradan gibi görünen bir olayın öykü yolculuğunda başkalaştığını büyük amaçlar peşinde koşmaya başladığını da yaşıyorum. Kon TV’de Kültür Dünyamız programını yapıyorsunuz. Televizyonlardaki kültür sanat programları yeterli mi sizce? Ben çok yeterli olduğunu düşünmüyorum. İlgi gösteren kanallar var ama bunlar çok az sayıda. Gönül ister ki bütün kanallar kültürlü olmakla övünen insanlarımızın gerçekten kültürlenmesi için biraz daha gayret içinde olsunlar. Amacına ulaşıyor mu Kültür Dünyamız programı? Programın iyi bir yerde olduğunu, durduğunu söyleyebilirim. KonTv’nin uydudan yayın yapıyor olması programın takipçilerinin de çok olmasını sağlıyor. Programımızın “Kütüphaneler Haftası” sebebiyle kültür ödülüne layık görülmesi yaptığımız işin iyi yolda olduğuna işaret ediyor sanırım. Ne sizi heyecanlandırır? Yeni şeyler öğrenmek, okumak ve yazmak… Evet, mayıs ayında Gonca Yayınlarından çıkacak masal kitabım beni heyecanlandırıyor... Bundan ne güzel öykü çıkar deyip de çeşitli sebeplerden ötürü yazamadığınız olay, kişi ya da durumlar oldu mu? Evet. Olmaya devam ediyor. Şunu yazmalıyım dediğim konular araya giren çeşitli nedenlerden ötürü beni terk ediyor. Buna bazen üzülüyorum. Okumak mı yazmak mı? Niçin? Okumak ve yazmak derim. Yazmak benim için bir görev. “İyi insan olma” düşüncesiyle yazmanın gerektiğini biliyorum. Faydalı olma amacıyla yazıyorum. Faydasız yazıdan uzak kalmayı bilerek tercih ediyorum. “Hayır söylemek” gerektiği düşüncesiyle alışkanlık haline gelmiş yazma işine devam diyorum. Her kesimden insanımızın dertlerini, kültür ve yaşam biçimlerini işleyerek, okuyucuyla bütünleştirme düşüncesiyle öykü ve romanlarımı yazıyorum…
Alper Noyan HaberKültür.Net
|
3632 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |