Tüsiad başkanı Ümit Boyner, kesintili eğitim kızların eğitim almasını engelleyecek diyor.

               Aynı iddiaları Sabancı Holding yönetim kurulu başkanı Güler Sabancı da tekrarlıyor.

               28 Şubat 2001 yılında Eyüp İmam Hatip Lisesini ve bütün imam hatip liselerini polisler kuşatıp başörtülü kızları okula almadıkları zaman bu hanımefendiler acaba neredeydiler?

               Neden gıkları çıkmadı?

               Neden yapılan ayrımcılıktır, kızların eğitim hakkı engellenemez, demediler?

               28 Şubat 2001’den 15 Haziran 2001 okulun kapanmasına kadara kız öğrenciler her gün eylem yaptılar. Her gün onlarca slogan attılar. Günlerce çığlık çığlığa haykırdılar:

               “Okuma hakkı engellenemez!” “Başörtüsüne uzanan eller kırılsın!”“Okumak hakkımız, söke söke alırız!”Sabancı ve Boyner bu çığlıkları neden duymadılar?

Bir dönem boyunca Akit’te Çığlık başlığı altında bu eylemleri yazdım.
Çığlık daha sonra roman oldu ve beş baskı yaptı.
Bu hanımefendiler gerçekten kızların okumasından yana ise neden o zaman seslerini çıkarmadılar?

Boyner ve Sabancı’nın gözlerinde at gözlüğü var. Okuma hakkı elinden alınan kızlar, örtülü ise görmüyorlar ve bu ayırımcılığı bile bile yapıyorlar.
Kaldı ki 12 yıllık kesintisiz eğitim kızların okullaşmasını artırır.Üç şartla ama:

1.      Okullardaki başörtüsü yasağını kaldırın.

2.      Karma eğitim mecburiyetini kaldırın, isteyen öğrenci ayrı eğitim görebilsin.

3.      Okullar arası geçişleri kolaylaştırın. Meslek lisesi öğrencilerine üniversitelere girişti kontenjan ayırın ve alanlarında tercih yaptıkları takdirde ek puan verin.

 ALMANYA’DA EĞİTİM KESİNTİLİ, MİLLİ EĞİTİM BAKANI DOĞRU YOLDA Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, desteklenmeli. Gelişmiş Batılı ülkelerde eğitim kesintili. Almanya’da ilkokul 4. sınıftan itibaren yetenekli ve zekâsını geliştirmiş öğrenciler gymnasium denen Anadolu liselerine benzer okullara gider.  Çalışkan öğrenci ile daha az çalışkan; yeteneklerini geliştirmiş öğrenci ile geliştirememiş öğrenci aynı sınıflarda okutulmaz.

“Uyum öğrencisi” ile Anadolu lisesinde okuyacak bir öğrenci 8 yıl bir arada ders göremez.
Sabancı ve Boyner şu gerçeği isteseler de göremezler: Okuma yazma öğrenemeyen uyum öğrencileri, sınıflarda yetenekli öğrencilerin huzur içinde ders görmesini engelliyorlar, onları rahatsız ediyor; öğretmenin hızını kesiyor ve onu çileden çıkarıyorlar. Ne yazık ki öğretmenin elinden bir şey gelmiyor.
2003 yılında Sakarya İlköğretim Okulunda Türkçe öğretmeni idim. Sınıfta uyum öğrencisi Ramazan adında bir çocuk vardı. Ramazan okuma yazma bilmez, dört işlemi yapamaz ama haşarı, aktif, pazusu kuvvetli biriydi. Ben tahtaya döndüğüm veya başka tarafa baktığım zaman arkadaşlarına bir muziplik yapar;  ya birinin kalemini saklar veya kırar ya birinin defterini karalar ya birine vurur…

Ben SBS’ya girecek öğrencilere Türkçenin en zor konularını anlatıyordum. Cümlenin ögeleri, fiilin çatısı, geçişli, geçişsiz, dönüşlü, işteş filer…
Ramazan adresini yazmasını bilmez. O sınıfa kadar öğretilememiş, dersi takip etmesi imkânsız.

Okul müdürüne şöyle dedim:

“Uyum öğrencilerini ayırıp bir sınıfta toplayalım, hem sınıfın huzurunu bozmalarını önleriz hem de küçük grup hâlinde olacakları için basit bilgileri öğretiriz.”

Müdür bir süre düşündü, sonra müfettişlerle uğraşma riskini göze alamadı, şöyle dedi:

“Bu teklif yönetmeliklere aykırı, yönetmeliğe göre bu öğrenciler ötekilerle birlikte eğitim görecekler. Sonra öyle bir sınıfa ben hangi öğretmeni gönderebilirim?”

Müdüre, Almanya’da öğrenme güçlüğü çeken öğrencilerin ayrı okullara gittiğini, bu okullarda sınıfların 10-15 kişiyi geçmediğini, öğretmenlerinin 6 sene eğitim aldıklarını filan anlattım ama müfettişlerle cedelleşmeyi göze alamadı ve biz öğretmenler uyum öğrencileri ile her gün cedelleşmek zorunda kaldık. İlköğretimlerde öğretmenler her gün çileden çıkmaya devam ediyor.
Uyum öğrencileri küçük gruplar hâlinde eğitim görmeli.

MEB okul yaşını 7’den 6’ya indiriyor. Bundan sonra 5 yaşını dolduran öğrenci okula gidecek. Doğru bir karar. Küçük yaşta zihin gelişimi daha hızlı. Eğitim ne kadar erken başlarsa o kadar iyi.
Netice:

a.      Karma eğitim zorunluluğuna son verilmeli, isteyen ayrı okullarda eğitim alabilmeli.

b.      Eğitim kesintili olmalı.

c.      Meslek okullarını bitirenler, üniversiteye girerken alanlarındaki tercihlerde ek puan almalı.

d.      Okullardaki başörtüsü yasağı kalkmalı.

Beyin vitamini: Kızların eğitimini çağdaşlık tafrası atanların nasıl engellediğini görmek istemeyen Boyner ve Sabancı gibilere Çığlık; karma eğitimin kız ve erkeklere nasıl zarar verdiğini bilmek isteyenlere “Yüzyılın Pedagojik Yanlışı Karma Eğitim”, çocukta zekâ gelişim evrelerini ve eğitimin zekâyı nasıl ilerlettiğini öğrenmek isteyenlere “Dehanı Keşfet Zekânı ve Hafızanı Geliştir” adlı kitaplarımı tavsiye ederim. İrtibat: 444 24 14.