Bulmaca gibi LGS, LYS; SBS soruların çözmek yerine öğrencinin okulda aldığı not ortalamasıyla Anadolu liseleri ve üniversitelere girmesi gerektiğini savunuyorum

                Almanya’da öğrenci not ortalaması ile gymnasiuma ve üniversitelere kabul edilir.

                Not ortalamasıyla Anadolu liselerine ve üniversitelere girişe en büyük itiraz, öğretmenlerden geliyor.

                Diyorlar ki öğretmen haksız not verir, adam kayırır, not vermede standart sağlanamaz.

                Not vermede standart sağlamak kolay değil ama öğretmenler bu sorumluluğu almak zorundalar. Alman öğretmen yapabiliyorsa bizim öğretmenlerimiz de yapabilir.

                Eğitim ve öğretim okul merkezli olmaktan çıktı, dersane merkezli oldu. Okullar diploma veren kurumlara dönüştü. İyi bir okul ve üniversiteye dersaneler kazandırıyor.

Dersanelere milyar dolar veriyor veliler. 2004 yılı dersane harcamaları 8.4 milyar dolar.

                Dersaneler öğrencinin sadece % 40’ı gidebiliyor.

                Fakir, yoksul ve köy ve kasabalarda oturan gariban çocukları dersaneler gidemiyor. Yani eğitimde bir standart söz konusu değil. Şehirde yaşayanların ve parası olanların kayırıldığı bir sistem var.

                Yeni sistemde herkes ortaokula gidebilecek. Eğer ileride bir değişiklik olmazsa SBS sınavları tarih olacak.

                Not ortalamasına göre öğrenciler Anadolu, fen, sosyal bilimler liselerine gidebilir.

                Diyelim ki öğrencinin not ortalaması yüksek ve bir Anadolu lisesine yerleşti.

                Bu okulu bitirme garantisi olmamalı, sınıfta kalan meslek lisesine gönderilmeli.

Almanya’da ilkokul öğretmeninin verdiği notlara göre bir öğrenci gymnasium denilen Anadolu liselerine gidebilir. Bu okullara öğrenci seçerken öğretmen, öğrencinin aldığı notlara bakar.

1. Öğrenci iyi (70-84) ve pekiyi (85-100) almışsa Anadolu lisesine gönderir.

2. 65-70’ten orta almışsa ve öğrencinin gymnasiumu yapabileceği kanaatinde ise rapor yazar ve kanaatlerini belirtir, öğrenciyi gönderir.

3. Öğrenci 55 ve daha aşağı bir not ortalamasına sahipse gynasiuma gidemez.

4. Kritik eşiktekiler 55-65 arasında puan alan öğrenciler. Öğretmen böyle öğrencilerle ilgili rapor yazar, onların gymnasiuma gidip gidemeyeceğini karar verir. Öğretmenin kanaati asıldır. Veli, öğretmenin görüşünü benimsemezse milli eğitim müdürlüğüne itiraz eder ve çocuğunun gymnasiuma gitmesini isteyebilir. Böyle öğrenciler geçici olarak gymnasiuma kaydediler. Eylül başında 15 gün orada eğitim görürler. Sonra sınava tabi tutulurlar. Başarırlarsa gymnasiuma devam ederler, kazanamazlarsa ortaokula geri dönerler.

Öğretmen şişirme not vermiş ve gymnasiuma göndermiş olabilir. 5. sınıftan 13. sınıfa kadar devam eden bu okullarda öğrenci 8 sene boyunca iki kere sınıf tekrarlayabilir. Bir dersten 24 veya daha düşük not alırsa veya iki dersten 44’ten düşük not alırsa öğrenci sınıfta kalır.  İki kere sınıfta kalan öğrenci geldiği ortaokula geri gönderilir.

Seçtiği öğrenciler gymnasiumdan geri dönen öğretmen itibar kaybeder. Herkes ona öğrenci seçmede dikkatli olması gerektiğini söyler.

Anadolu, fen, sosyal bilimler liselerine girişte öğrenci notu esas alınmalı. Not ortalaması 65-100 olan öğrenciler Anadolu, fen, sosyal bililer liselerine gidebilmeli. 55-64 arasındaki öğrencilerle ilgili sınıf öğretmenler kurulu karar vermeli. Not ortalamaı 54’ten aşağıda olan öğrenci meslek lisesine gönderilmeli.

Anadolu lisesinde okurken iki dersten zayıf alan öğrenci sınıfta kalmalı ve meslek lisesine gönderilmeli. Ortaokulda şişirme not verilerek gönderilen öğrenciler bu şekilde elenmeli. Anadolu lisesine giden her öğrencinin bu okulu bitirme garantisi olmamalı. Böylece üniversite bitiremeyecek öğrencinin Anadolu lisesini bitirmesi mümkün olmamalı.

Öğrencinin lise bitirme notuyla üniversiteye girişi sağlanmalı.  Öğretmenler, her dersten yazılı, sözlü sınav yapıyor, ödev veriyor, performans ödevleri vererek öğrencileri değerlendiriyor. Lise öğrenimi süresince verilen bu notların ortalaması ile öğrenci üniversitelere müracaat etmeli, not sıralamasına göre üniversitelere yerleştirme yapılmalı.

Böylece eğitim okul merkezli hale gelir.

Dersaneler, okuldaki kaliteye yardım ettiği ölçüde ayakta kalır.

Öğrencinin yetenekleri, zekâsı, sorumluluk bilinci, okuldaki performansı üniversiteye girişinde rol oynar. Üniversite okuyamayan öğrencilere mutlaka bir meslek öğretmeli ve üniversite kazanamamak kâbus olmaktan çıkarılmalı.

Demokrasi dersi, seçmeli Kur’an, Siyer, Temel Dini Bilgiler dersi, kesintili eğitim, seçmeli Kürtçe, milli güvenlik dersinin iptali gibi önemli adımlar atan Prof. Ömer Dinçer, dersane merkezli eğitim istemini, okul ve öğrenci merkezli hale dönüştürebilir.  Bunu kendisinden bekliyorum.