Hükümet, çok isabetli bir kararla okullara 2012-13 öğretim yılından itibaren seçmeli Kur’an, Siyer ve Temel Dini Bilgiler dersi koydu. Bu ders verimli kullanılabilirse Türkiye’nin en temel problemi olan terör konusunu kökten çözebiliriz. PKK’lılar ırkçı ve ateist.

                Türklerle Kürtleri asırlarca bu topraklarda bir arada tutan çimento din bağıdır. İslamiyet ırkçılığı yasaklar; din kardeşliğini kan kardeşliğinden önde tutar.

                1984 yılında Eruh’ta PKK adına, Makine Kimya Enstitüsü imalatı ilk bomba patlatıldı ve ırkçı terör başlatıldı. 28 yıldır bir türlü söndürülemeyen terör ateşi yüreğimizi yakmaya devam ediyor. Terör örgütü, örgüte katılma yaşını 15-16 yaşlarına kadar düşürdü.  Bazen 12-13 yaşlarındaki çocuklar da dağa kaçırılıyor.

                En yeni örnek Foça’da askerî aracın geçişi sırasında bomba patlatan ve iki askerimizin şehit edip 10 askerimizin yaralanmasına sebep olan Yunus Çiçek. Çiçek’in 15 yaşında dağa götürüldüğü, orada 6 yıl ölme ve öldürme üzerine eğitim aldığı, anne-baba sevgisi görmeden yaşadığı tespit edildi.

                Uzmanlar din ve dil eğitiminin erken yaşta alınması gerektiğinde hem fikir. Din, hayatı kutsal sayar ve Kur’an bir insanın öldürülmesini bütün insanlığın öldürülmesi kabul eder; adam öldürmek büyük günahtır.

                İslamiyet, insana hayatın anlamını ve gayesini; niçin var olduğumuzu, hayattaki hedefimizin ne olması gerektiğini öğretir.

Dinimize göre hayatın en önemli gayesi Allah rızasını kazanmaktır.

15 yaşına kadar Allah ve ahretin varlığı çocuklarımızın zihnine nakış gibi işlenmeli. Öldükten sonra bize bu hayatı veren Rabb’imize hesap verileceği, kalplerine yerleştirilmeli. Şefkatli ve merhametli Allah’ın, bize insanlara ve diğer canlılara şefkatli ve merhametli davranmamızı emrettiği öğretilmeli.  Öldükten sonra bizi sonsuz bir hayatın beklediği, Allah’ın rızasını kazanırsak cennette ölümsüz bir hayat süreceğimiz anlatılmalı.

İslamiyete kalpten inanan hiçbir genç eline silahı alıp insan avına çıkmaz hem dünya hem de ahret saadetini mahvedecek eylemlerin peşinde koşmaz. Allah rızası peşinde koşan insan, iyilik yapmaya önem verir; kötülüklerden yılan ve akrepten kaçar gibi uzaklaşır.

Önemli olan bu vicdan eğitimin verebilmek.

Bu derslerin seçimine veliler karar vermeli. İdeolojik olarak dine ve dinî değerlere karşı olan idareci ve öğretmenlerin inisiyatif kullanmaları önlenmeli.

İslamiyet, her ırktan insanı kardeş yapar.

Kur’an, müminler kardeştirler, buyurur.

Sevgili Peygamberimiz (sav), Veda Hutbesi’nde ırkçılığı reddeden ve gerçek üstünlüğün nasıl elde edileceğini beyan eden şu altın sözleri söyler:

“İnsanlar tarağın dişleri gibi eşittir, Arab’ın Arap olmayana üstünlüğü yoktur, üstünlük takvadadır.”

Milli Eğitim Bakanı Prof. Ömer Dinçer, seçmeli Kur’an, Siyer ve Temel Dini Bilgiler derslerini koymakla reform niteliğinde bir yeniliğe imza attı. Şimdi bu derslerin muhteviyatını ve öğrenciye kazandıracağı temel değerleri dikkate alarak 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nu yeniden gözden geçirmeli. Kanundaki Türk milliyetçiliği ifadeleri tadil edilmeli, eğitimin amaçları yeniden ifade edilmeli. Okula gelen her öğrenciyi Türk milliyetçisi yapma hedefi yerine; öğrencileri ailesine, yurduna ve bütün insanlığa faydalı, erdemli, yeteneklerini geliştirmiş, olgun insan yapma hedefleri konmalı. Temel insanî ve İslamî değerler vurgulanmalı.

Milli eğitimin amaçları insanîleştirilmeli.

İslam kardeşliği Türk, Kürt, Arnavut, Çerkez vs. birçok ırktan insanı bu topraklarda kardeşçe yaşattı. Çanakkale’de Diyarbakırlı Yüzbaşı Hasan ile Konyalı Yarbay Kadri, Libyalı Teğmen Mevsuf, Trakyalı Yüzbaşı Mehmet Hilmi aynı cephede omuz omuza çarpıştı, kader birliği yaptı.

Bizi kardeş yapacak değerler, Milli Eğitim Temel Kanununda ve ders programlarında öne çıkarılmalı, böylece ırkçılıktan beslenen terör belasının önüne set çekilebilir.