Kutlu Doğum Haftası feyizli ve bereketli geçti. Diyanet, âlemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimizi(sav) tanıtmak ve Kur’an’ın mesajını anlatmak için bütün personeliyle seferber oldu.

            İlahiyatçı yazar Duran Çetin ile Güzelyurt Müftülüğünün davetlisi olarak Aksaray-Güzelyurt’a gittik. Merkez ilçenin yanı sıra Selime, Ihlara ve Gaziemir’de Aziz Nebi’yi(sav) ve getirdiği mesajı anlama ve anlatma programları yaptık.

Duran Çetin, 40 hadis ve Peygamberimizin(sav) 40 örnek davranışını anlattı. Değerli Müftü Sabit Doğruer “din ve samimiyet” temasını işledi.

            Konuşmalarımda en çok Peygamberimizin(sav) getirdiği mesaj, örnek ahlakı ve eğitim metotları üzerinde durdum.

            Bir hatıramı anlattım ve dinleyicilerimin Kur’an-ı Kerim’i mealiyle birlikte okuma kararı almalarını istirham ettim, hep birlikte karar aldık.

Sevgili Peygamberimizin(sav) en büyük mucizesi Kur’an. Onu okumadan ve anlamadan dinimizi anlamamız, emir ve yasaklarını hayata geçirmemiz söz konusu olamaz.

            Her Kutlu Doğum Haftasında bir sevabı işleme, bir günahı ebediyen terk etme kararı alırsak ahlakımızı fevkalade güzelleştiririz. Bu seneki Kutlu Doğum Haftasında Kur’an-ı Kerim’i okuma, anlama ve yaşadıklarımızı hayata geçirme kararı almalıyız, dedim.

            Kendi hayatımda uyguladığım güzel bir karardan söz ettim.

            Yıl 1976, öğretmenliğe başladığım günlerde isabetli ve fevkalade güzel bir karar aldım. Alman şairi Wolfgan Goethe, her gün yazılarına başlamadan önce ustalardan birkaç sayfa okur, sonra kalem oynatırmış.

            Bunu okuyunca kafamda şimşekler çaktı ve her gün ustalardan birkaç sayfa okumaya karar verdim.

Okumaya hangi kitaptan başlamalıydım?

1973 yılında iki arkadaşımla Üstat Cemil Meriç’e yaptığımız ziyaret aklıma geldi. Nesrin altın kalemi Meriç, sözü kendi üslûbuna getirmiş ve şöyle demişti:

“Şiir milletlerin çocukluk dilidir. Medeniyet dili nesirdir. Kur’an şiire şapka çıkartan bir nesirdir. Ben Kur’an’ı örnek alıyor ve şiiri aşan nesir yazıyorum.”

Kur’an bütün kitaplara ilham kaynağı olan ve Muallaka şiirlerini aşan bir nesir. Ondan başlamalıydım. O gün başladım. Her gün Kur’an’dan iki sayfa mealiyle beraber okudum. Rabb’imizin mesajını anlama ve yaşama gayreti içine girdim.

1976’dan bu yana 38 sene geçmiş. Kutsal kitabımızı 38 defa mealiyle beraber okudum elhamdülillah. Ramazan aylarında yaptığımız hatimleri de dâhil edersek 76 eder.

Yüce Kur’an 600 sayfalık bir metin. Günde iki sayfa okuyan bir mümin, 300 günde Kur’an’ı hatmetmiş olur. 65 gün de artar.

Günü 23 saat 50 dakika kabul etsek veya günlük 10 dakika daha az uyusak, Kur’an’dan iki sayfa okuruz. “Vaktim yok, işim yoğun, fırsat olmuyor” gibi bahanelere son veririz. Böylece kutsal kitapla tanışmış, barışmış ve mesajını gönlümüze nakşetmiş oluruz.

Birçok okuyucumun iki sayfayı az bulacağından ve daha fazlasını okuduğundan eminim fakat birçoğumuzun da Rabb’imizin bize “en büyük armağan” olarak gönderdiği kitabı baştan sona anlayarak okumadığını görüyorum.

Konferanslarımda Kur’an’ı baştan sonra anlayarak okuyan var mı diye sordum. Dinleyicilerimin çoğu kutlu kitabımızı baştan sonra okumamış.

Yıllar yılı bize, Kur’an’ın anlaşılmaz bir metin olduğu öğretildi. Onu güzel kılıflara sardık, evimizin en yüksek raflarına yerleştirdik veya duvarına astık, böylece saygı gösterdiğimizi sandık.

Hâlbuki büyük şair Mehmet Akif Ersoy ne güzel söyler:

“İnmemiştir Kur’an bunu hakkıyla bilin!

Ne mezarlıkta okunmak ne de fal açmak için!

Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhamı,

Asrın idrakine söyletmeliyiz İslam’ı!”

Kur’an’ımızı raflardan indirip okumalı, gönlümüze nakşetmeli, manasını hayatımıza yansıtmalıyız.

Sevgili Peygamberimizin(sav) getirdiği en büyük mucize Kur’an. Peygamberimizin(sav) ahlakı Kur’an ahlakı idi. Onu okumalı ve Kur’an ahlakı ile ahlakımızı güzelleştirmeliyiz.

Teşekkür: Sevgili Peygamberimizi(sav) tanımak ve getirdiği mesajı halkımıza yansıtmak için birbirinden güzel programlar düzenleyen Güzelyurt Müftüsü Sabit Doğru ve programların icrasında fevkalade gayret gösteren hocalarım Şenol Salun, Emir Mutlu, Yasin Canlı, Resul Hoca ve bütün müftülük personeline teşekkür ediyor; rıza-yı İlahiye nailiyetleri için niyaz ediyorum.