• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/profile.php?id=666228323
  • https://twitter.com/durancetin
Site İçeriği

Kültür Dünyamız videoları
Duran Çetin
durancetin@hotmail.com
ABD Kurt, Türkiye Kuzu mu?
02/08/2018

İşin aslı mesele Papaz Brunson falan değil, bunu normal düşünceye sahip herkes bilir.

Son zamanlarda Türkiye’nin dik durması, ben kendi göbeğimi keserken kimseye ihtiyacım yok diye çıkışması, Irak ve Suriye’deki kargaşanın sona ermesi için kendi iradesini açık ve çekincesiz bir şekilde ortaya koyması, dünyanın beşten büyük olduğunu haykırması, mazlumların yanında durması, dünyada yapılan haksızlıkların karşısında dik duruşunu devam ettirmesi, Avrupa’nın isteklerine; ‘kabul’ ‘nasıl istersen’ gibi alışılmış türk dış politikası repliklerinin dışında bir tavır ile kendine olan güvenini sınırsızca ifşa etmesi, kendini kurt zanneden ABD tarafından kabullenilemiyor…

Dilden dile dolaşan bir hikâye var, hepiniz bilirsiniz: Vahşi hayatın krallarından olan kurt, kendisi kadar vahşi ol(a)mayanlara karşı tepeden bakmacı tavrıyla meydan okumayı çok sever. Bir gün su içmek için şırıl şırıl akan derenin kaynağa yakın olan bir yere gelir. Bir bakar ki derenin aşağısında bir kuzu var. Vahşi isteği depreşir ve kuzuyu yemeye karar verir. Çünkü kendisini güçlüdür, güçlü olduğuna göre ona karşı duracak kimsenin olamayacağını düşünür. Kibir abidesi kesilen kurt, derenin aşağısındaki kuzuya seslenir:

“Hey kuzu sana söylüyorum! İçtiğim suyu ne hakla bulandırıyorsun?" der.

Masumiyet ve mazlumiyetin timsali olan kuzu kendi gibi olanların varlığını hatırlayarak büyük bir cesaretle cevap verir. Birilerinin çıkıp kurdun yaptığı bu haksızlığı haykırması gerektiğini düşünür. Cevap verilmediği sürece kendilerine baskının artacağı hatta cevap verme haklarının bile kalmayacağının farkında bir şekilde, büyük bir öz güven ile birlikte dik duruşunu sergiler. Çünkü atası olan koçun geçmişte bunun gibi kurtlardan bazılarını yerle yeksan ettiğini unutmamıştır. Bir anda atalarının yaptığı, mazlumları korumak için canlarını feda edercesine savaşlar gözünün önünde canlanır.

"Nasıl olur, ben sizin suyunuzu nasıl bulandırırım? Siz benden daha yukardasınız, bulandırırsanız siz bulandırırsınız. Siz içtikten sonra ben içiyorum ve sizin içtiğiniz su bana doğru akıyor. Üstelik bu sudan herkesin içme hakkı var, benim gibi olanların da hakkıdır bu su." diyerek cevap verir.

Kuzunun bu cesur çıkışına çok şaşıran kurt, ne yapacağını bilemez ama gücün kendinde olduğunu bildiği için tehditlerine devam eder:

“Şu halinle kalkmış bana meydan okuyorsun öyle mi? Sen kimsin, ben izin verdiğim kadarıyla bu sudan içersin, yoksa içme hakkın yok. Kalkmış bana itiraz ediyorsun.”

Kurt, kuzunun kendine itirazını kabullenemez. Kuzuyu örnek alanların çoğalacağını düşünür, böyle bir durumda hoyratça davranışlarını sergileyemecek olması düşüncesinden rahatsız olur ve kuzunun bu asil duruşunu yok etmek için saldırır.

Şimdi meseleye böyle bakmadığımızın bilinmesini isterim. ABD, Türkiye’nin tarihte olduğu gibi güçlü ve tavırlı bir hale bürünmesine tahammül gösteremiyor. Bütün dünyanın, kendi istek ve arzularına uyma zorunluluğu olduğu gibi bir baskın düşünceyle hareket ederek, menfaat ve hedeflerine aykırı çıkışları olanları susturmak istiyor.

Terör örgütlerini maşa olarak kullanıp kendisinin yerini sağlamlaştırmayı ve ırmağın başında tuttuğu yeri bırakmak istemiyor. O yüzden Türkiye gibi kendi ayakları üzerinde durmakla yetinmeyecek, bütün Türk ve İslam dünyasının önünde lider olarak yürüyecek (ki, bunu tarihte yüzyıllarca yapmıştır) bir ülkenin önüne engeller çıkarmaya devam ediyor. Bir gün döviz üzerinden, bir başka gün Rahip Brunson üzerinden, kara propaganda üzerinden vs…

Şu gerçeği iyi anlamamız gerekir. Dünyada suyu bulandıranlar var, elindeki gücü korumak adına ‘sürekli suyu bulandırıp neden suyumu bulandırdın’ diyerek saldıranlar var. Bunlar sömürgeci zihniyetin temsilcileridir. Bu zihniyete karşı duran ülkelerden biri olan Türkiye dik duruşuna devam etmektedir. Üzücü olan taraf içerden de bir kesimin bu su bulandırma işine ortak olması. Bunlar da ortak bir sesle ABD’nin söylediğini söyleyerek “suyu bulandırma!” uyarısı yapıyorlar.  

Bu vatanın ve bu milletin gerçek sevenleri, ne pahasına olursa olsun ülkesine sahip çıkacaklar ve mazlumların sesi olacaklar. 15 Temmuz hain darbesine canını ortaya koyarak karşı durmuş bir milletin, hiç kimseden korkusu olmaz. İnandığı ve doğru bulduğu şeyleri söylemeye ve yapmaya devam eder, edecektir de…

Aslında ortada ne kurt var ne kuzu. Kimileri kurt rolünü üstlenmiş ve diğerleri de kendilerine biçilen rolleri kabullenmişlerdir. Kuzu rolü dayatılan Türkiye, kuzu gibi masum, başkalarına zarar vermeyi düşünmez ama içindeki ruhu ortaya koymaktan da geri kalmaz. İşin aslı Türkiye bir aslandır. Kükredi mi masum ve mazlumlar sükûn bulur, zalim ve hainler kaçacak delik arar. Haksızlık karşısında dik duruşludur, adaletsiz uygulamaların karşısına dikilir, nerde bir mazlum görürse yardımına koşar. ABD’nin yanıldığı ya da görmek ve göstermek istemediği gerçek de budur vesselam…

Not: ABD’nin yaptırım kararları yok hükmündedir. Basınımızın bu konuyu abartılı olarak gündemde tutması da oldukça yanlış. Yok hükmündeyse ciddiye alıp gece gündüz televizyon ekranlarından bunun konuşulması en büyük yanlış.

 



1983 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Güzel Okuldan Güzel İnsanlar Yetişti 1 - 10/08/2024
Çocukken ayrıldım köyümden. Daha yaşım 1o bile olmamıştı.
KELAMDAN KALBE - 31/01/2024
Susmak...
ELVEDA HAYAT - 23/01/2024
Bir dedem vardı hayat dolu, öldü...
DİZİ OYUNCUSU GİBİ - 23/09/2023
Hesabını veremeyeceğimiz bir hayat yüktür.
NEDEN DİYE SORMAK GEREKİR - 11/09/2023
Neden? Bunca yolsuzluk neden? Dönen dalavereler neden?
FİRENİ PATLAMIŞ GENÇLİK - 29/08/2023
Lise eğitimi zorunlu hale getirildikten sonra iş çığırından çıkmış halde freni patlamış bir gençlik yetiştirmeye devam ediyor.
ETON KOLEJİ - 24/08/2023
Bir okul düşünün, ülke yönetimine gelenlerin çoğu orada yetişsin. Ülke entelektüellerinin tamamına yakını oradan mezun olsun. Sanatçılar, yazarlar, kültür adamları, bürokratlar…
PATATES KRİZİ - 03/08/2023
İlk insan ilk peygamber Hz. Âdem ve oğulları
MÜSRİF ADAM - 31/07/2023
Giysilerin en güzeli olan takva elbisesidir. İnsanın süsüdür, gönlünün aydınlığıdır…
 Devamı
SÖYLEŞİ VE İMZA
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi10
Bugün Toplam107
Toplam Ziyaret344139