Duran Çetin
durancetin@hotmail.com
Matematik Sevilir Mi?
27/03/2013 -Ben matematiği sevmiyorum, dedi babasının kızacağını bilerek. Defalarca söylediği bir cümleydi bu. Dilinin tespihi olmuştu adeta. Babası her duyduğunda sinirleniyor ama sabretmesi gerektiğini biliyordu. Sabretmeden göstereceği olumsuz bir tepkinin onarılmaz yaralar açacağının farkındaydı. Bu cümleyi kızından duyduğu her an içinden “velahavle” çekiyordu. Kızı bunun farkında olmalıydı ki bu cümleyi sıkça kullanıyor, sonra da babasının değişecek yüz hatlarına odaklanıyor ve bekliyordu. Matematik olmadan iyi bir okul kazanamayacağını defalarca söylemesinin hiçbir anlamı yoktu sanki. Bir kulağından girip diğerinden çıkan bir halde bildiğini okumaya devam ediyordu. Günlerce düşündü ne yapması gerektiğini. Sonunda kararını verdi. Kızının okuduğu okula giderken içindeki kıpırtı ümitlenmesine sebep oluyordu. Bir ümit diyordu da başka bir şey demiyordu. Yolda ne demesi gerektiğini tasarladı kafasında. İyi bir giriş yapmalıydı. Sonrası Allah kerimdi. Teneffüs zamanıydı. Çocuklar koridorları yarış pistine çevirmişlerdi. Sesler alışık olmadığı kadar tizdi. İçinden “Allah bu öğretmenlere sabır versin.” dedi defalarca. Uğultuyu tahammül edilemez buldu. Kızı, babasının okula gelmesini ve öğretmenle konuşmasını istemiyordu. Ama öğretmenle konuşmadan bu problem çözülemezdi. -Hocam, dedi. Öğretmen dönüp baktı. Gözleri keskindi. Yüzü asık… Yaba gibi elleri tebeşir beyazıyla boyanmıştı. Yorgun yüzünden düşen kahırdı sadece. Konuşmak ve konuşmamak arasında gidip geldi bir süre. Sert bir ifade ile, -Buyurun, dedi. -Kızım, dedi. Kızının matematik dersinde problem yaşadığını dile getirdi. Öğretmen ayaküstü konuşmasını sürdürdü. -O çocuk matematiğe çok ilgisiz, dedi ve konuşmasında, temelinin zayıflığından bahsetti. Baba, çocuğun ilgisini çekmek için öğretmenin ne yaptığını sormaktan son anda vazgeçti. Sinirli olduğu konuşmasına yansımıştı. Şaşırdı, ne diyeceğini bilemedi. Sustu. -Bir çare hocam, yoksa bir yer kazanamayacak… -Zaten kazanamaz, diye gürledi. Sevdirmek için neler yaptığını anlatmasını çok istedi. Ama öğretmen oralardan hiç bahsetmedi. Çaresiz eve dönerken, kızıyla bir kez daha konuşmasının faydası olmayacağının farkında bir şekilde konuşmaya karar verdi. -Bak kızım, dedi. Sen matematik dersini sevmez ilgisiz davranırsan, iyi bir yer kazanamayacağın gibi ömür boyu bunun sıkıntısını yaşarsın, diye dil döktü. Kızı neden bu dersi sevmediği ile ilgili açıklama yapmaktan uzak duruyor ve “sadece sevmiyorum işte” diyordu. Diploma puanıyla liseye kaydoldu kızı. Okulun ikinci haftasından sonra eve her geldiğinde matematik çalışmaya başladı. Her gün matematik dersini sevdiğini söylemesine çok şaşıran babası, -Ne oldu ki, matematiği sevmeye başladın, diye sordu. Kızı, -Matematik olmadan üniversite kazanmam zormuş. -Bunu ben daha önce söyledim, ama sen bildiğini okumaya devam ettin. Kızı babasını şaşırtan cümleyi kurmada gecikmedi, -Ama baba, bu öğretmen çok iyi. Öğretmeni çok seviyorum ben. Babası, kızındaki bu değişimi sağlayan öğretmenle tanışmak ve teşekkür etmek için okulun yolunu tuttu. Karşılaştıkları ilk anda bütün nezaketiyle davranarak saygılı bir şekilde veli kabul salonuna davet etti. Söylediği çayları yudumlarken, -Hocam, bu çocuk dersi çok sevdi. Bunun sebebini merak ediyorum, dedi. Öğretmen mütebessim bir yüzle, -Beyefendi, ben de onu seviyorum, dedi. -Ne yaptığınızı merak ediyorum. -Sadece onların birer insan olduklarını hissettirdim, onlara yakın davrandım. Bir gün kızınızı yanıma çağırdım ve sadece sohbet ettim. Onun ne yapması gerektiğini söyledim o kadar. Üniversite için matematiğin önemli olduğunu sıcak bir konuşma ile anlattım… Babası kızının değişimine sebep olan şeyin öğretmenin yaklaşım tarzı ve yakınlık olduğunu anlamıştı. Kendisine çıkarması gereken dersi de çoktan almıştı… |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Güzel Okuldan Güzel İnsanlar Yetişti 1 - 10/08/2024 |
Çocukken ayrıldım köyümden. Daha yaşım 1o bile olmamıştı. |
KELAMDAN KALBE - 31/01/2024 |
Susmak... |
ELVEDA HAYAT - 23/01/2024 |
Bir dedem vardı hayat dolu, öldü... |
DİZİ OYUNCUSU GİBİ - 23/09/2023 |
Hesabını veremeyeceğimiz bir hayat yüktür. |
NEDEN DİYE SORMAK GEREKİR - 11/09/2023 |
Neden? Bunca yolsuzluk neden? Dönen dalavereler neden? |
FİRENİ PATLAMIŞ GENÇLİK - 29/08/2023 |
Lise eğitimi zorunlu hale getirildikten sonra iş çığırından çıkmış halde freni patlamış bir gençlik yetiştirmeye devam ediyor. |
ETON KOLEJİ - 24/08/2023 |
Bir okul düşünün, ülke yönetimine gelenlerin çoğu orada yetişsin. Ülke entelektüellerinin tamamına yakını oradan mezun olsun. Sanatçılar, yazarlar, kültür adamları, bürokratlar… |
PATATES KRİZİ - 03/08/2023 |
İlk insan ilk peygamber Hz. Âdem ve oğulları |
MÜSRİF ADAM - 31/07/2023 |
Giysilerin en güzeli olan takva elbisesidir. İnsanın süsüdür, gönlünün aydınlığıdır… |
Devamı |