Yeni Türkiye İnşallah

Öyle bir noktaya geldik ki, bundan sonrası Yeni Türkiye inşallah.

Yıllarca inançlı insanlar baskı altında tutuldular. Her adımları kontrol edildi. Başörtü sürek avının hedefi haline getirilenlerin sayısını bilmek çok zor. İnsanlar düşündüklerini söyleyemez hale getirildiler. Her an baskı ve tehdit yediler.

Örnekler çoğaltılabilir elbette. Sabırla ve belki de çekingen bir hal ile beklerken sadece duaya sığındılar. Ellerinden gelen demokrasi gereği oy vermekti, verdiler.

Bir yiğit doğdu. Babayiğit, en yiğit…

Biz kefenimizi giydik de çıktık meydana diyen yiğit. Millet oylarını verdiler. Kendileri gibi düşünen birinin iktidara gelmesiyle birçok değişti/yenilendi.  

Bu yiğit adam, milletin bilmediklerini öğretti. Sen vatandaşsın devlet senin hizmetin için var, dedi mesela. Sen en değerlisin dedi mesela. Hakların var dedi mesela…

Haklarımızı gördük, güvenimiz arttı. Bizim de sözümüz varmış biz de değerliymişiz demeye başladık.

Yapılan her seçimde güçlenerek çıktı. Millet onu çok sevdi. Millete kendini sevdirdi. Millet onu gönlünün en seçkin yerine oturttu. Umutluydu. Ümmet için umutluydu. Ümmetlerin geleceğine dahli olacak kişi olarak görüldü. Mazlumların yanında oldu. Koruyup kolladı, yardım elini uzattı. Millet güvenince, kendinden birini bulunca, onunla ölümüne yürürdü. Yedirtmezdi… Yedirtmedi…

İşler çığırından çıktı. İnanılmaz şeyler oldu. Köprüler, yollar, üst geçitler, havaalanları, barajlar ve belki de en önemlisi inandığı gibi yaşama rahatlığına kavuştu.

Tarihin derinliklerinden gelen milletimize bu kadar hizmet ve yatırımı fazla gören ağa babalar her zaman vardı ve yine çıktılar ortaya. Yapılan bunca güzel hizmetlere rağmen, ama ile başlayan onlarca propagandist cümleler kurdular.

Bu yiğit adamın Milletin indindeki tahtını sallamak ve belki de yok etmek için çalıştılar. Durmadılar, yılmadılar kötülük olarak ne varsa gazeteleriyle, ekonomik alandaki faaliyetleriyle, eğitim sahasındaki olmayan kaliteyi varmış gibi (hilekârlık ile ölçülemeyecek kadar düzeysiz hallerini kopyalarla hak gaspçısı olarak en iyi oldukları imajını oluşturdular) gösterip aleyhte konuşmalarını sürdürdüler…

Hatta her yerde ‘sen de kimsin, bir manşetlik işin var’ diyerek güçlerinin nerelerde olduğunu ortaya koymaya çalıştılar. Milletin evladının haklarını gasp ederek kendilerine hizmet edecekleri özel olarak getirip devletin her yerine yerleştirdiler. Bunu yaparken de her şey mubah düşüncesiyle hareket ettiler.

Bunlar ciltler kadar çoğaltılabilir.

Birkaç darbe teşebbüsünü bir kenara bırakarak söylüyorum.

15 Temmuz hayatımda yaşadığım en önemli gündü. Milletin iradesinin yukarda bahsettiğim ve diğer saikler sebebiyle milletin iradesinin yok edilmek istenmesi kabul edilebilir değil.

Yiğit adamı yok etme emelleriyle hareket eden bu vicdan yoksunu güruh, inanmış bir milletin neler yapacağını kestirememiş olmasını anlamak zor demiyorum. Uluslararası bir yapılanmanın kuklası Fetö’nün emrini yerine getirmek için düşünmeye gerek yok. Çünkü bağlıları/üyeleri için de düşünür ve onlar için en güzel olanı söyler uydurmacasıyla uyutulan ve uyuşturulan beyinleri, milletin uyarıcı tokadını yiyince gerçeği anlamış olmalılar. Birçoğu hak etmediği halde hile ile şimdiki yerlerinde oldukları için bunu düşünmeye yanaşmayacaklardır.

15 Temmuz unutulmayacak. Nasıl unutulacak ki?

Çoluk çocuk millet meydanlardaydı. Henüz yürüyen çocuktan seksenlik insanlar ellerinde bayraklar sokağa indiler.

Çanakkale’deki ruhla yürüdü tankların üstüne. O gün düşmana karşı canını hiçe saydı. Bugün milletten gibi görünen, milletin malı olan silahlara sarılıp ateş eden kahpece bir davranışa karşı durdu. Bu daha manidar ve çok daha önemli diye düşünüyorum.

Gözünü kırpmadan milletinin geleceği için tankın önüne çıkan bir milletle kimse başa çıkamaz. Dünya da gördü ki millet inanmış ve inanmışlığın önünde top tüfek duramaz.

Ülkedeki ve dünyadaki düşmanlara çok net bir duruşla ‘işte ben buyum’ diyen bir millet suskunluğunu bozdu.

Darbe milletin karşı darbesiyle tuz buz olunca bunu destekleyen dış düşmanlar darbeci hainleri korumak için peş peşe açıklamalarla Yeni Türkiye’yi tehdit etmeye başladılar.

Bu mihraklar şunu anlamıyorlar, canı pahasına mermiye kendini siper eden bir millet, senin tırı vırı tehditlerine mi boyun eğecek?

Ey Türkiye düşmanları! Sen kendine bak! Benim milletim ve milletimin idarecileri ne yapacağını bilir.

Batı zihniyetinin anlayamadığı da bu. bu millet inandığı zaman her şey yapar, yaptı, yapacak…

Çanakkale’de az sonra şehit olacağını bilerek “Allah Allah!” diyerek düşmanın üzerine yürüyen bir milletin torunları, bu gün tanklara, helikopterlere ve silahlara ya Allah bismillah diyerek karşı koydu.

Bu millet mesele din iman ve vatan olunca her şeyi teferruat olarak görür.

Bunu kâinata haykıran bu milletimle onur duyuyorum. Millet olmayı başarmanın güzelliği bir başka güzellik…