• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/profile.php?id=666228323
  • https://twitter.com/durancetin
Site İçeriği

Kültür Dünyamız videoları
Duran Çetin
durancetin@hotmail.com
MÜSRİF ADAM
31/07/2023

MÜSRİF ADAM 2

Giysilerin en güzeli olan takva elbisesidir. İnsanın süsüdür, gönlünün aydınlığıdır…

Allah'ın nimetlerinden uzak durarak, perişan ve pejmürde bir hâlde dolaşarak Allah’a yaklaşacağınızı sanmak doğru değildir. Sağlıklı olmak için elbette vücudun ihtiyacını karşılamak ve onun sağlam kalmasını sağlamak gerekir. Yoksa takva elbisesini kuşanmak mümkün olmayacaktır. Onun için her şeyi itidal içerisinde çözmek, itidalli bir şekilde yaşamak ve harcamak ideal olanıdır.

“Ey Âdemoğulları! Her namaz kılacağınızda güzelce giyinin, yiyin için fakat israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez.” (A’raf 7/31.)

Her şeyi yeterince ve yerinde harcamak ve iyi insan olmanın gereği infak etmek varken doyumsuz nefislerimize birkaç dakikalık haz yaşatmak için yaptıklarımız kabul edilebilir gibi değil. Doyumsuzluğumuzun hududunu belirlemek için bir irade ortaya koymaktan başka bir yol olmadığını anlamak doğru olanı yapmak için zaruri bir iştir.

Devletin bir kurumunda veya bir derneğin yönetiminde ya da bu fırsatı yakalayacağı başka bir yerde makam sahibi olanların bulundukları yerdeki fırsatları çarçur etmesi sıradanlaştı. Makam odasının kısa aralıklarla en modern, en gösterişli ve en pahalısı ile değiştirenler, hala iş görür haldeyken yenilenen teknolojik aletlerin hesabını verebilecek misiniz? Normal hayatınızda kendiniz için almadığınız, uygun görmediğiniz, alırken defalarca düşünüp hesap yaptığınız ama makamını meşgul ettiğiniz kurumun ya da kuruluşun üzerinden hiç düşünmeden, hesap kitap yapmadan yapıyorsanız/alıyorsanız ilk önce dürüstlüğünüzü, adaletinizi ve müsrifliğinizi düşünün ve hesabınızı ona göre yapın derim…

Bütün bunları fütursuza yaparken devlet denetimini ya da denetimsizliğini hesap ediyor olabilirsin. Lakin bütün denetimleri yapan, her bir kuruşun hesabını isteyecek olan Allah'ın terazisinin şaşmayacağını unutmayasın. Hele başkalarının hakkını har vurup harman savurduğun için daha çok sorumluluk taşıdığını ve karşılığında da daha çok günaha batacağını da unutmamalısın.

Makam araçlarının kullanımı, lojmanların durumu, devlete ait tatil işletmelerindeki yaşananları sadece düşün. Düşün ki yapılan bu israflarla bir çocuğun sevincine ortak olmanın daha mutlu ettiğini hatırla. Ücra bir köşedeki okulun öğrencisine iyi yetişmesini sağlayacak kitap ve türevleri yardımıyla geleceğe imza at…

Ödenek geri gitmesin diye konfor içinde bir hayat süreceğin mekanlar oluştur sonra da “Sanki kendim için mi yaptım!” aldatmacasıyla kendine terapi yapmaya başla. Bu olmadı işte. Olmaz. Olmamalı. Zira bir sorumluluğun var; ilk önce kendine, kendi karakterine, sonra sana emanet edilen paraya, makama, mevkie ve herkese karşı bir sorumluluğun var. Ama her şeyden önce Allah'ın israf edenleri sevmediği emrine karşı bir sorumluluğun var, olmalı…

Özel günler, kutlamalar, tanıtım günleri adı altında pervasızca yapılan harcamalar neyin nesi? Kimin malını kimin için harcıyorsun? Bunun cevabını verebiliyorsan ve bu cevabı verirken için rahat ise söyleyecek sözümüz yok. Eğer bunun sorumluluğunu hissediyorsan zaten çarçur edecek bir yolun içinde olmazsın/olamazsın. 

Ve protokol. Her haliyle israfın tavan yaptığı yerler. Harcanan paralar, sarf edilen emekler, birkaç saatlik için yapılan zaman israfı ve insan israfı… Birkaç kişi konuşacak (konuşulanlar kesinlikle dinlenmiyor, bilinsin istedim) diye yapılan bunca israfı başka nasıl anlatacağız bilemiyorum. Devletin üst düzey yetkililerine uygulanan prosedürün aynısını veya bir benzerini alt kademedekilere kadar herkes kendisi için de uygulanmasını istemesi ve fırsat bulunca bunun uygulanması gerçekten kabul edilebilir değil. İsraf… Gereksizlikleri gerekli hale getirmenin başka bir adıdır…

“İsraf haram, israf kötü!” de ama yapmaya devam et. Bu samimiyetsizliktir. Allah'ın israf edenleri sevmediğini bile bile bunu nasıl devam ettirebiliriz?

Dört bir yanımızı sarmış israf ile israfı önlemek olmaz. İlk önce kafaları değiştirmek gerek. Bunu yolu da topyekûn israf ile savaşmaktır. Hayatımızdan, günlük konforumuzdan, ailemizden, çevremizden, kurumlarımızdan, dernek ve vakıflarımızdan ve devlet kurumlarından. Kesin ve net bir şekilde bir savaşın içine girmeden müsrif insanlar olarak müflis oluruz. Sonra da neden bu hallerde olduğumuzu bal yapmaz arı gibi konuşur dururuz da bir çıkış yolu bulamayız.

Bu kolay olmayacak elbette. İsraf içinde büyümüş, israftan beslenmiş, israftan çıkar sağlayıp hayatını ve konforunu artırmış olan insanlar karşı duruş gösterecekler hatta israfla mücadele içinde olanlarla çekişme içinde olacaklalar. Çünkü onların hayatı israf denizinde devam edip gidecek, ,buradan nemalanacak, buradan beslenerek başkalarına şirinlikler yapacak, namı yürüyecek, sanı bütün herkese ulaşacak…

Bu her kademede karşımıza çıkacak ve yapılacakları engellemek/baltalamak için özel bir yol izleyecekler hatta tek bir ses halinde karşı duruş gösterecekler…

Olsun. Ne olursa olsun, müreffeh bir toplum için hayatın her alanındaki israfı yok etmekten başka bir yol yok. Mücadele zorlu ve yorucu ama her şeye değecek bir uygulama olacak…

Bunun ilk adımı kişinin iyi insan olma mücadelesi ile başlıyor. Kendimizi düzeltirsek, kendimizi bu israf denizinden kurtarırsak devlet kademesinde kaymak yiyicilerle de mücadele edebilir ve başarıya ulaşabiliriz.

Çalışmadan maaş alanlar da israftan dert yanıyor. Vergisini ödemeyen, haksız kazanç ile zenginlik peşine düşen ticaret ehli de israftan yakınıyor. Ama yaptığının israf olduğunu hatırlamıyor bile…

İsraf bataklığı, geneli/herkesi kıtlığa götürür. Bir zümrenin dışında kalanlar zorlanır da zorlanır ama gönül zengini insan yetiştiremediğimiz için ilk fırsatta israf yollarından beslenmeye başlar. Sonra da kendi yaptığı israf değilmiş gibi davranmaya devam eder gider…

Hesabı zor bir şey. Çok zor



437 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Güzel Okuldan Güzel İnsanlar Yetişti 1 - 10/08/2024
Çocukken ayrıldım köyümden. Daha yaşım 1o bile olmamıştı.
KELAMDAN KALBE - 31/01/2024
Susmak...
ELVEDA HAYAT - 23/01/2024
Bir dedem vardı hayat dolu, öldü...
DİZİ OYUNCUSU GİBİ - 23/09/2023
Hesabını veremeyeceğimiz bir hayat yüktür.
NEDEN DİYE SORMAK GEREKİR - 11/09/2023
Neden? Bunca yolsuzluk neden? Dönen dalavereler neden?
FİRENİ PATLAMIŞ GENÇLİK - 29/08/2023
Lise eğitimi zorunlu hale getirildikten sonra iş çığırından çıkmış halde freni patlamış bir gençlik yetiştirmeye devam ediyor.
ETON KOLEJİ - 24/08/2023
Bir okul düşünün, ülke yönetimine gelenlerin çoğu orada yetişsin. Ülke entelektüellerinin tamamına yakını oradan mezun olsun. Sanatçılar, yazarlar, kültür adamları, bürokratlar…
PATATES KRİZİ - 03/08/2023
İlk insan ilk peygamber Hz. Âdem ve oğulları
KELAMDAN KALBE - 25/07/2023
İyi dinlemek kadar etkili bir başka yol da iyi konuşmaktır. İyi konuşmanın etkisi, yan etkisi ve doğrudan etkisi saymakla bitmez.
 Devamı
SÖYLEŞİ VE İMZA
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam22
Toplam Ziyaret340512